MUSİC Player

30 Ağustos 2014 Cumartesi

Seçenek...



İnsan sevebileceği birini buluncaya kadar, kaç kişiyi sevdiğini zannediyor.. Türlüsünü gördüm. Birkaçı bana gerçekten aşıktı. Çoğu numaracıydı. Neticede bir adamdan hepsi aynı şeyi istiyor. Yalnızım... Düşünürseniz ne var hayatımda benim. Biriyle konuşmak, arkadaşlık etmek istesem başka türlü olmuyor. Yoruldum artık.. Düşünmek bile istemiyorum....
Replik buydu izlediği filmde.
Tam da böyle düşünürken onunla karşılaşmak..
Ürkmüştü...
Doğru insan, doğru zaman mıydı.. Olası bir fırtınaya daha gücü var mıydı..
Birasından bir yudum aldı..
Biriyle yaşamak, bedeli iki kişilik yalnızlık olan bir seçenekti.. Ve yalnızlığın tek kişiliği makbuldü..
Sigarasından derin bir nefes aldı.
Seçeneğin üstünü çizdi..
Bedel ağır gelmişti......





17 Temmuz 2014 Perşembe

Dans


Kemerde bir club'ta dansçıydı. Belaruslu ve Türkçesi azdı. O gece işi bitmiş kapıda servis bekliyordu. Tüm gece göz göze geldiği o adam çıktı birden kapıdan. Adam yaklaştı birşeyler içelim mi dedi ingilizce. Arkadaşlarına baktı. Adamı tanımıştı.. Tek başına gülümseyerek bira içen, dans edenleri keyifle izleyen ve belli ki burada olma nedeni bu olan zararsız biriydi.. Karşı ki loş sokağı işaret etti gözüyle. Gece saat 04'tü'. Müşterilerle çıkma alışkanlığı yoktu ayrıca yasaktı da.
Adam sokakta bir pub'a oturdu beklemeye koyuldu. 15 dakika sonra karşılıklı bira içiyorlardı. Kız az önce yüzlerce insanın önünde saatlerce bikiniyle dans eden bir kadın değil de, oradan geçerken canı bira istemiş biri gibiydi. Yarım saat sohbet ettiler. Sonra kız birden 'çok yorgunum' dedi ingilizce. 'Seninle uyumak istiyorum. Sorun olur mu?' Adam kızın gözlerine dalmış zaten rüya gördüğünü düşünüyordu... Birlikte kızın oteline gittiler. Balkonda kız adamın omuzuna başını koydu, yarım saat hiç konuşmadan gökyüzüne baktılar. Aynı gökyüzünün, ikisinin de farklı zamanlarda, farklı yerlerde acılarına tanık olduğunu düşündüler. Konuşmadılar. Konuşamadılar.. Seviştiler.
Gün doğuyordu. Kız adama 'Hadi git.. İkimize bu kötülüğü yapma.. Güneş doğmadan git. Aşık olmayalı yıllar oldu ve ben buna alıştım. Sana ne yaptılar bilmiyorum ama yaralı vahşi bir hayvan var içinde.. O öldüğünde sen, sen olmayacaksın. Onu öldüren kadın olmak istemiyorum. Değişemezsin. Kalırsan sana başka bir şehir olmayacak ya da ben seninle geleceğim. Bunun olmasını ikimiz de istemeyiz. Biliyorum.. Lütfen..' dedi..
Adam bir süre öylece kaldı. Kıza baktı..
Gitmeyi red edip, sonrasında hayatını altüst ettiği kadınları düşündü. 'Haklısın' dedi. Kalktı giyindi. Hoşçakal demek için kıza döndü. Pencereden dışarı bakan kıpkırmızı, yaşlı bir çift göz gördü..

Çıktı.. Taksi çevirdi.. Gün doğumunun denize vuran turuncu rengine, taksi camından yansıyan bir çift gözyaşı karışıyordu...



4 Ocak 2014 Cumartesi

Takside yüzyüze....

04 : 10  Bar dönüşü, takside camdan dışarı bakarken..
Şu an kimbilir kaç yüz herif sırf çiftleşmek uğruna yanındaki hatuna seni seviyorum diyor... Ve kimbilir kaç adam o an gerçekten seni seviyorum demek istediği kadını hayal ediyor...
Benim gibi kaç adam var o kadın çok uzaklardayken, yanındaymış hissi için üstüste kadehleri deviren... Yutkunan.. Ağzının içinde dilinin büyüdüğünü hissederek 'oğlum düpedüz sarhoşsun sus' diye kendikendine telkinde bulunan.. Geceyarısı eve girdiğinde gözleri onu arayan.. Bulamadığını farkettiğinde son bir kadehi balkonda deviren kaç adam var kimbilir...
Ve bunca yalnız ve mutsuz insan varken, dünyanın yaşanabilir olduğu savı ne kadar gerçekçidir diye geçirir aklından...
Yağmur başlamıştır...
Taksici;
- Senin mutsuzluğa alıştığını görüyorum... Bu kalıcı olabilir dikkat et...
Adam;
- Ben aşkı bulamadığımdan mutsuz olabilirim.. Ama bu bile, bulduğunu sanıp, hayatını bir hayale adamaktan iyi değil midir sence?
Taksi yavaşlar.. Durur... Taksici adama bakar...
- An gelir, bir yanılgıya tutunmak bile, hayatı yaşanabilir kılmaya yetebilir... Ama bununla yüzleşmek zorunda mıyım sence?
Düşünür...
Uzun bir sessizliğin ardından...
- Haklısın.. der...
- Ben yalanlara inanmak istemediğimden olsa gerek... Mutsuzluğuma partner arıyorum belkide...  Keşke yalanlara senin kadar içten sarılabilsem...

Ama olmuyor.. Benim de sorunum bu muhtemelen... Anla işte....