MUSİC Player

5 Mayıs 2012 Cumartesi

Gitmek.. Gidebilmek...

Zordu gitmek.. Kalmak... İmkansız...
Önceki gece boşaltmak üzere topladığı eviyle vedalaşma zamanıydı.. Ama sanki ev onu bırakmıyor, içine çekiyordu. Sırt çantasını olduğu yere bıraktı. Vedalaşacaksa odalardan başlamalıydı...
Yatak odasının kapısını araladı.. Tüm o kadınların kokusu çarptı yüzüne.. Fısıltılar, dokunuşlar, haykırışlar.. +18 ne varsa.... Gardropta geceleri çıkarken bir çırpıda üzerine atttığı gömlekler, tişörtler..
Yalnız uyandığına sevindiği sabahlar.. Geceleri balkonda uzaklara dalıp gökyüzünde kayboluşları..
Banyoya yöneldi sonra.. Sevişme sonrası duşları.. Sabahları kafasındaki kadınla o gün karşılacağı umuduyla aynayla selamlaşmaları, geceleri yalnızlığıyla kucaklaşmaları... Tümü oradaydı...
Salonda pek birşey yoktu.. Sıkıntıdan mekan değiştirdiğinde uğradığı, zaman zaman dönem filmlerine takıldığı bir alandı sadece...

Gittiği hiçbir yerdi.. Sadece artık burada olmak istemiyordu hepsi o...
Çantasını aldı, asansörle aşağı indi, caddeye çıktı... Artık hayatına giren herşeyi, herkesi geride bıraktığını hissetti.. Doğruca gara gitti.. İlk trene bilet aldı.. Vagonda yerine geçip kulaklığını taktı..

Tren hareket ettiğinde, kendine ait eski ne varsa gerilerde kalmıştı.....