MUSİC Player

26 Eylül 2017 Salı

Ankaradan bir denizkızı...




Karşıyakadaydı..
Sabahın 6 sı, ev darmadağın, ev bitikti...
Yanında yatan kadına baktı.. Hikayeler vardı kadında.. Çokça.. Sıradan bir bünyenin biriktirdiğinden çok daha fazla... Ve..
Belli ki uzun gür saçlı kadın o hikayelerde takılmıştı...

Adam  ‘Benim yanımda, ama bana epey uzak’ dedi içinden... ‘Şu an Tunalıda muhtemelen..’

Alkollüydüler elbette.. Kadının saçları darmadağındı yastığında.. Hayatı gibi..

Adam kalktı balkona çıktı.. Farklı mekanda, farklı koşullarda, bu kadınla tekrar karşılaşmak istiyorum dedi kendi kendine.. Ve hemen ardından tamamladı cümleyi.. İmkansızdı... Zira kadın çokça sosyaldi eski yaşantısında..

Bir denizkızı gibiydi..
Okyanuslarda yüzmüş, köpekbalıklarının dişleriyle, orkaların kuyruklarıyla boğuşmuş..
ve şu ara bitkin kıyıya vurmuş, mutsuz, huzursuz ve az çok kendini anlayan bir adamla karşılaşmıştı..

Adamsa sıkıcı, adam asosyal, yorgun, sadece alkol alarak konuştuğunda rafine biriydi hepsi bu...

Balkondan odaya girdi.. Havasız ama oksijene ihtiyaç duymayan bir odaydı.. Oksijen, kadının uyurken o alkol kokan, saf, usul nefesiydi belki de..

Sarıldı fırsat varken...
Hissettirmeden..

Zira, denizkızı uyandığında ten teması istemeyecekti...